Genel

Hayali, büyüyünce “hayali” olmak

Hayali, büyüyünce “hayali” olmak – Baba mesleği geleneksel Türk gölge oyununa küçük yaşlarda ilgi duymaya başlayan lise üçüncü sınıf öğrencisi Şevval Veral, Karagöz ve Hacivat’a sesiyle hayat vererek bu sanat dalına “en genç hayali” olarak katkı sağlıyor – Türkiye’nin ilk kadın gölge oyunu sanatçısı Merve İlken ile eğitim çalışmalarına 5 yıldır devam eden Şevval’in tek arzusu, bu sanat dalında kendisini geliştirerek “hayali” olmak – Şevval Veral: “Perdenin arkasındayken heyecanlanıyorum.

Oyun bitince, izleyicilerle konuşmak, onların beğenilerini duymak çok güzel. İnsanların yüzündeki mutluluk beni de gururlandırıyor. Bu yaşta bu mesleğe başladığım için de gurur duyuyorum, yaşıtlarıma da örnek olduğumu düşünüyorum”

Küçük yaşlarda merak sardığı baba mesleği gölge oyununun inceliklerini öğrenen lise üçüncü sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Şevval Veral’in tek isteği kendisini geliştirerek bir gün “hayali” olmak.

Kağıthane Anadolu İmam Hatip Lisesinde okuluna devam eden Veral, yaşıtlarının çoğu zamanını tablet ve akıllı telefonlarla geçirirken, o kendisini geleneksel Türk gölge oyununa adadı.

Babası usta sanatçı Suat Veral ile Türkiye’nin ilk kadın gölge oyunu sanatçısı Merve İlken’in izinden giden Şevval Veral’in büyüdüğünde tek hayali, iyi bir gölge oyunu ustası olmak.

Geleneksel Türk gölge oyunu sanatında iyi bir noktaya gelmek için 5 yıldır Merve İlken ile birlikte çalışmalarını sürdüren Şevval Veral, İlken’den karakter çizimi, konuşma ve diyalog dersleri alıyor.

– “Perdenin arkasındayken heyecanlanıyorum”

Türk gölge oyunuyla çok küçük yaşlarda tanışan 16 yaşındaki Şevval Veral, AA muhabirine, gölge oyununun zevkle yapılan bir meslek olduğunu, beyaz perdedeki karakterleri insanlara yansıtmaktan büyük keyif aldığını anlattı.

Veral, özellikle çocukların gölge oyunu karakterlerini gördüklerinde gülmelerinden mutlu olduğunu dile getirdi.

Gölge oyunu çalışmalarını ustası Merve İlken ile yürüttüklerini belirten Veral, “Ustam bana ilk önce çizim dersi verdi yani bir karakterin nasıl çizileceğini, derinin nasıl işleneceğini, nasıl boyanacağını öğretti. Aynı zamanda konuşma ve diyalogların nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Karagöz ve Hacivat’ın nasıl oynatılacağını, sopalarının nasıl takılacağını gösteriyor. Bu eğitimi yaklaşık 5 yıldır alıyorum.” diye konuştu.

İlk gösterisini ustası İlken ile birlikte 14 Haziran’da Kağıthane’de gerçekleştirdiğini ifade eden İlken, “Perdenin arkasındayken heyecanlanıyorum. Oyun bitince, izleyicilerle konuşmak, onların beğenilerini duymak çok güzel. İnsanların yüzündeki mutluluk beni de gururlandırıyor. Bu yaşta bu mesleğe başladığım için de gurur duyuyorum, yaşıtlarıma da örnek olduğumu düşünüyorum.” diye konuştu.

Hedefinin bu meslekte ilerlemek, gölge oyununu tanıtmak olduğunu dile getiren Veral, babası Suat Veral ve ustası İlken ile gölge oyununu yaşatmak için Karagöz Okulu kurmayı hedeflediklerini de aktardı.

Şu an için önceliğinin okulu olduğunu belirten Veral, “Ama aklımda hayali olmak, sanatçı olmak var.” dedi.

– “Kız çocukları bu sanata el atıyor”

Karagöz Ustası Suat Veral da geleneksel Türk gölge oyununun cefasını çeken bir usta olarak, kızının kendi yolunda ilerlemesinin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

Yıllardır, gençlerin de geleneksel Türk gölge oyununu öğrenmeleri yönünde çaba sarf ettiğini anlatan Veral, şöyle konuştu.

“Kızımın bu geleneksel sanatımıza el atması, el alması çok önemli. Zaten bizim sanatlarımız, zanaatlarımız genlere bağlı bir şey. Toplumsal değerleri geçmişte atalarımız yapmış, kuşaklar içinde bir şekilde birileri tekrar ele almışlar. Günümüz ortamında Şevval’in bu sanatı işlemesi çok önemli. Bir çok şeyin çabuk tüketildiği günümüzde Şevval’in bu sanatı ele alması çok önemli. Artık kız çocukları bu sanata el atıyor. Geçmişteki koşullar kız çocukları ve kadınlar için uygun olmayabilir ama Şevval ve Merve günümüzde kadınların gücünün ne kadar ortada olduğunu, yapamayacakları hiç bir şeyin olmadığını ortaya koydu.”

Veral, çevresinden de gölge oyununa ilginin arttığını gözlemlediğini belirterek, “Bu kültür hep birlikte yaşatılmalı, varlığını öyle hissettirmeli. Beyaz perdenin arkasında hissettiğim ve yaşadığım şeyleri ortaya koydum. Bunun övgülerini de sevgilerini de katlanarak almaya başladım. Gittiğimiz her yerde hedef kitlemiz çocuklar ve gençler. Belli yaş grupları geçmişteki özlemlerini anlatıyor ama yeni nesil tanımıyor. Bu yüzden çocuklar ve gençler benim hedefimdi.” ifadelerini kullandı.

Gölge sanatının, perdenin yansıyan tarafında bir ulusu, toplumu ve bir değeri yansıttığını dile getiren Veral, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hacivat ve Karagöz her ne kadar birbiriyle didişiyor gibi gözükse de her oyunun sonunda toplumsal barışı simgeler. Karagöz ve Hacivat da olduğu gibi perdeden halka yansıyor. Onun için Şevval ve gençler, bu sanatın yaşatılması noktasında önemli bir çığır açacaklardır. Karagöz Okulu’nun ve Karagöz Müzesi’nin kurulması da bir gereksinimdir.”

 

İSTANBUL (AA) – ÇİĞDEM ALYANAK

https://www.aa.com.tr/tr/yasam/hayali-buyuyunce-hayali-olmak/850088